Hasan Dursun

Yargı Bağımsızlığı Ve Adalete Erişim Tanığı: Tanık 2004 -2016 yılları arasında Türkiye’nin farklı şehirlerinde savcı olarak görev yaptığını, 2011 -2014 yılları arasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) uzman olarak çalıştığını ve 2012’den 2013’e kadar Avrupa Konseyi, Avrupa Savcılar Danışma Konseyi üyesi olarak görev yaptığını belirtti. Tanık, 16 Temmuz 2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığını ve sonunda görevinden ihraç edildiğini ve aynı gün gözaltına alınıp tutuklandığını söyledi.

Tanık, tutuklandıktan hemen sonra savcı ve hakimlerin kendisine delilleri göstermelerini talep ettiğini belirtti. Ancak tanığa göre, dava dosyası yalnızca bir sayfadan oluşuyordu (Ankara Savcısı’nın tutuklama emri verdiği bir karar). Bu sayfaya tanık, 2745 hakim ve savcının isminin yer verildiği bir liste eklendiğini belirtti. Savcı ve hakimler tanığa kendisini tutuklamak zorunda olduklarını, aksi takdirde kendilerinin tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalacaklarını söylediklerini anlattı.

Ağır şartlar altında otuz ay hapis yattığını ifade eden tanık, bu süre zarfında gizli tutulan dava dosyasına ulaşmayı başaramadığını, normalde yargıçlar ve savcılar için belirli bir prosedürün izlenmesi gerektiğini (HSYK’nın yargılamaya başlaması gerektiğini) ancak bu prosedürün kendi davasında izlenmediğini belirtti. Tanık bundan şikayetçi olduğunu ama bir sonuç çıkmadığını söyledi. Cezaevindeyken, tüm konuşmalar yetkililer tarafından dinlendiği için avukata tam olarak erişemediğini vurgulayan tanık, gözaltına alındığı sırada işkenceye maruz kaldığını belirterek tutukluluğunun, HSYK’nın iddianamesini neredeyse 2 yıl ertelemesi nedeniyle uzadığını anlattı.   

Tanık, 7 yıl 9 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığını söyledi. Tanığa göre, aleyhinde kullanılan deliller yurtdışında görev yapması ve doktora yapmış olması. Görevini ihmal ettiğine dair hiçbir kanıtın olmadığını vurgulayan tanık, serbest bırakıldıktan sonra, herhangi bir iş bulamadığını ve sonunda yurtdışına kaçtığını belirtti.