- Turkey Tribunal
- 573 Views
TÜRKİYE TRİBÜNALİ AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA: AVRUPA MAGNİTSKY YASASINI ETKİNLEŞTİRMEK İÇİN ÇAĞRI
1 Aralık 2021 Cuma
15 Kasım 2021’de Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi, diğer konuların yanı sıra Türkiye’nin yargı sisteminin durumu ile hukukta ve uygulamada temel haklara saygıyı tartışmak üzere toplandı. Türk hükümetinin engelleme girişimlerine rağmen Alt Komite, Türkiye Tribünali koordinatörü ve Belçika Devlet Bakanı Prof. Em. Dr. Johan Vande Lanotte ile mahkemenin yargı bağımsızlığı ve adalete erişim raportörü Luca Perilli’yi konut etti. Belçikalı AP vekili Marie Arena’nın başkanlığındaki Alt Komite toplantısında, diğer AB kurumlarından STK temsilcileri ve yetkililerin sunumları da dinlendi.
Prof. Vande Lanotte, alt komite üyelerine, mahkemenin ilk olarak oluşum fikrinden başlayarak, mahkeme hakkında bilgi verdi. Mahkeme fikrinin, Türkiye’de insan hakları ihlallerindeki hızlı artışın ne yerel yargı tarafından giderilmediği ne de uluslararası mekanizmalar tarafından etkin bir şekilde ele alınmadığı gözleminden kaynaklandığını açıkladı. Organize kurulu üyeleri, hakimler, raportörler ve yayımlanan raporlar hakkında bilgi verdi. Son olarak, Prof. Vande Lanotte, işkence, insan kaçırma, basın özgürlüğü, cezasızlık, yargı bağımsızlığı ve insanlığa karşı suçlar gibi temel konulara ilişkin mahkemenin usul kurallarını ve tespitlerini kısaca açıkladı.
AB’nin Türkiye’deki durum karşısında oynayabileceği role ilişkin soruları yanıtlayan Prof. Vande Lanotte, davayı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götürme planlarından söz etti ve AB’yi de işkence gibi ağır insan hakları ihlallerinin faillerine karşı “Avrupa Magnitsky Yasasını” etkinleştirmeye çağırdı. Bunun Türk halkı yerine doğrudan sorumlulara yaptırım uygulanmasına imkan veren bir araç olacağını açıkladı.
“Avrupa Birliği’ni, Türkiye’deki ağır insan hakları ihlallerinin faillerine karşı Avrupa Magnitsky Yasasını harekete geçirmeye çağırıyorum. AB güçsüz değildir ve Türk halkına değil, sadece faillere zarar verecek yaptırımlar uygulayacak araca sahiptir.”
Ayrıca, şu ana kadar hiçbir Avrupa Devletinin, sembolik olarak önemli olacağını söylediği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye’deki durum hakkında bir devlet şikayeti sunmadığına da dikkat çekti.
Türkiye Tribünali’nin objektif olmadığı yönündeki iddialarla ilgili olarak Prof. Vande Lanotte, mahkemenin tanıklarının çok çeşitli kökenlerden geldiğini ve orantısız büyük bağışları önlemek için tasarlanmış bir “crowdfunding” kampanyasıyla finanse edildiğini ve henüz beklenen seviyeye de ulaşmadığını vurguladı.
Raportör Luca Perilli konuşmasında, kendi görüşüne göre 2013 yılında Türk hükümetinin ülke çapında bir protesto dalgasına tepkisi ve yüksek rütbeli yetkililerin dahil olduğu ve yasamaya yol açan 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla başlayan hakim ve savcıların atanmasına ilişkin ulusal mekanizma üzerindeki hükümet kontrolünü artıran, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün çok hızlı bir şekilde düşüşünü ayrıntılı olarak açıkladı. Temmuz 2016’da hükümete adalet sistemini çökertmek için paha biçilmez bir fırsat sunan başarısız bir askeri darbeden sonra gerilemenin çarpıcı biçimde hızlandığını söyledi. Perilli, yargının geri kalan üyelerinin yanı sıra avukatların ve insan hakları savunucularının yargılanması üzerinde caydırıcı bir etki yaratan hakim ve savcıların toplu halde barolardan mahkemelerden ihraç edilmesi ve gözaltına alınmasından bahsetti. Son olarak Perilli, yargı bağımsızlığının çöküşünün, bazı önde gelen ve siyasi açıdan hassas davalarda Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymamasıyla sonuçlandığını vurguladı.