Süleyman Bozoğlu
Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim Tanığı: Tanık, 15 yıl hakimlik yaptığını, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda soruşturma hakimi ve 2012 -2014 yılları arasında YARSAV üyesi ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını ifade etti.
Temmuz 2016’da iki otistik çocuğuna bakmak için bir yıllık izin aldığı için görevde olmadığını belirten tanık, 16 Temmuz 2016’da adının HSYK tarafından gözaltına alınacak hakimler listesinde yer aldığını fark ettiğini belirtti. Yetkilileri evde beklemeye karar verdiğini ve sonunda 22 Temmuz 2016’da avukatlarıyla birlikte savcıya ifade vermeye gittiğini söyledi.
Tanık, aleyhindeki delilleri görmek istediğini, ancak dava dosyasında sadece tutuklanması gereken diğer tüm hakim ve savcıların isimlerinin yer aldığı bir listenin ekli olduğu, tutuklanmasını emreden tek sayfalık bir mektubun bulunduğunu belirtti. Hakimlerin yargılanması için özel yasal prosedüre uyulmadığını vurgulayan tanık derhal prosedürün yasallığına itiraz ettiğini, ancak savcının yine de sorguya devam ettiğini söyledi.
Tanık, tutukluluğu sırasında bir avukatla konuşma hakkının en fazla otuz dakika ile sınırlı olduğunu ve tüm müvekkil-avukat görüşmelerinin gardiyanlar tarafından videoya kaydedildiğini ve gözlemlendiğini ifade etti. Avukatlarına gönderilen mektupların da yetkililer tarafından okunduğunu ve “görüldü” yazısıyla damgalandığını belirten tanık, 11 ay sonra hakkında ilk iddianamenin hazırlandığını ve bu süre zarfında tutuklu yargılanmaya devam edilmesine itiraz etmek için hiçbir zaman hakim karşısına çıkma fırsatı bulamadığını belirten tanık, tutukluluğunun uzatılmasına itiraz etme olanağı bulamadığını ve mahkemeye çıktığında iddianamede belirtilen tüm delillere ulaşma imkanının kendisine verilmediğini ifade etti.
Tanık ayrıca savunmasını hazırlamak için kendisine yeterli süre verilmemesinin savunmasına engel teşkil ettiğini belirterek, bazı delillere hiç ulaşamadığını söyleyen tanık, 16 ay cezaevinde kaldığını, 8 yıl 1 ay 5 gün hapis cezasına çarptırıldığını ancak iki oğlunun sağlığı sebebiyle serbest bırakıldığını ifade etti.
Tanık ayrıca, 1000’den fazla hakimin, bir hukuki gerekçeden değil sadece bir genel gerekçe paragrafından bahseden bir yargı kararına dayanarak uzun süreli bir gözaltı cezasına çarptırıldığını da belirtti.
