Son yıllarda, Türkiye'de insan hakları ihlalleri giderek daha fazla rapor edilmektedir. Çeşitli uluslararası organlar ve mahkemeler, bazen çok keskin ifadelerle bile bunu doğrulamıştır. Bu nedenle bir “Türkiye Mahkemesi” kurmak için girişimde bulunduk.

İnsanlığa Karşı Suçlar

Ana Sayfa Raporlar İnsanlığa Karşı Suçlar
Prof. Dr. Em. Johan Vande Lanotte I Ağustos 2021

Günümüz Türkiye'sinde Roma Statüsü Kapsamında İnsanlığa Karşı Suçlar

İnsanlığa Karşı Suçlar

Bu raporda, Türkiye Tribunali'ne sunulan diğer raporlarda açıklandığı gibi işkence ve kaçırma eylemlerinin, Roma Statüsü’ne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) içtihatlarına göre insanlığa karşı suç olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğini araştıracağız. Bahsi gecen belli davalarda UCM’nin yetkisini ya da raporlarda belirtilen belli davalar için Roma Statüsü uyarınca cezalandırılacak kişilerin kim ya da kimler olduğunu incelemeyeceğiz. Nihayetinde bu, UCM'nin yetkisinde olacaktır.
Roma Statüsü, eylemleri insanlığa karşı suç olarak nitelendirmek için gereken kriterleri ve belirleyici unsurları tanımlamıştır. Bu raporda, kaçırma ve işkence eylemlerine ilişkin raporlarda bu belirleyici unsurların her birinin mevcut olup olmadığını değerlendireceğiz. Bir eylemin, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilebilmesi için bazı özel şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, "insanlığa karşı işlenen suçlar için bağlamsal unsurlar" veya "şapka” unsurlarıdır.
Bir suçu 'insanlığa karşı suç‘ olarak nitelendirmek için, bu suçun bir saldırı olması gerekir. Yani, bu tür bir saldırıyı gerçekleştirmek için bir devlet veya kurum politikasının uzantısı veya bu politikanın ilerletilmesi yönünde işlenen, herhangi bir sivil topluluğu hedef almış, yaygın veya sistematik eylemlerin müteaddit kereler icrasını içeren bir davranış tarzı olmalıdır.
Türk Hükümeti, işkencelerin ve yurt içindeki insan kaçırmaların varlığını reddetmektedir, bu nedenle bu tür eylemlerin tam rakamlarını ortaya çıkarmak mümkün değildir. Bununla birlikte, mevcut verilerden, bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuz, yani işkence ve adam kaçırma eyleminin müteaddit kereler icrası yönünde bir davranış tarzı ile karşı karşıya olduğumuz sonucuna varıyoruz.
İndir PDF

Türkiye Mahkemesi bir Kanaat Mahkemesidir. Bir Devletin yargı sistemine tabi bir normal mahkeme ya da bir antlaşma veya uluslararası bir kuruluş tarafından kurulmuş bir mahkeme değildir. Sivil toplum tarafından kurulmuş bir Halk Mahkemesidir ve temel hakları ihlal edildiği iddia edilen kişilere tanınma, görünürlük ve ses vermek için bir araç ve platform olarak hizmet eder.

Türkiye Tribünali yürütme komitesi üyelerinin, hakimlerin, raportörlerin ve tanıkların Türkiye Mahkemesine gönüllü olarak katıldığını ve Tribünale yaptıkları katkılardan dolayı kimseye para ödenmediğini ve ödenmeyeceğini kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz.